BAHÇEDE
Bakıp
yüzüne, dursun istedi.
Ama
hissetmedi bunu, oynuyordu elleri.
Biliyordu
rahatsız, gözbebeklerinde kapı vardı.
Gidecek
birazdan,
Ve
tüm sorgularını da götürecek yanında
Kaybedecek
ıssız delhizlerinde…
Bilmiyordu
iki elle yaşamayı,
Bir
eli garipserdi hep diğerini,
Bir
gözü bakardı, ama görmezdi diğer gözü,
Ve
her ayışığı girişinde koynuna
Çekilir,
kuytusunda ağlardı.
Çökertirdi
acıları, hüzünleri bir bir
En
dibine yalnızlığının,
Sonra
çıkardı gün ışığına
Belki
de zil takar oynardı.
Süzgeçlerinden
geçirirdi tüm duyguları
Kalburun
altına hep o inerdi.
Rendeleyerek
aşındırdığı yerleri
Takılırdı
yalnızlığına,
Kapanırdı
ıssızlığında odaya
Sadece
kendiyle oynardı.
İstemezdi
bir değen, dokunan
Kurduğu
oyun bozulurdu.
Ve
yine bir ay vakti,
Vururken
yüzüne ayın şavkı
Belki
aşka gelir, belki korkardı yalnızlığından,
Sabaha
kalkar,
Akşam
eve döndüğü şekle girerdi.
Tutunduğu
dal değildi kırılan
Kırdığı
daldı tutunduğu.
Görmeden
ne ağacı ne meyvayı
Kırdığı
dalla yaşar,
Dalını
kırdığı ağaca küserdi…
Bir
sabah uyandı yalnızlığına,
Koynunda
kuru bir dal yatıyordu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder