10 Temmuz 2015 Cuma




BAHÇEDE

Bakıp yüzüne, dursun istedi.
Ama hissetmedi bunu, oynuyordu elleri.
Biliyordu rahatsız, gözbebeklerinde kapı vardı.
Gidecek birazdan,
Ve tüm sorgularını da götürecek yanında
Kaybedecek ıssız delhizlerinde…

Bilmiyordu iki elle yaşamayı,
Bir eli garipserdi hep diğerini,
Bir gözü bakardı, ama görmezdi diğer gözü,
Ve her ayışığı girişinde koynuna
Çekilir, kuytusunda ağlardı.
Çökertirdi acıları, hüzünleri bir bir
En dibine yalnızlığının,
Sonra çıkardı gün ışığına
Belki de zil takar oynardı.

Süzgeçlerinden geçirirdi tüm duyguları
Kalburun altına hep o inerdi.
Rendeleyerek aşındırdığı yerleri
Takılırdı yalnızlığına,
Kapanırdı ıssızlığında odaya
Sadece kendiyle oynardı.

İstemezdi bir değen, dokunan
Kurduğu oyun bozulurdu.
Ve yine bir ay vakti,
Vururken yüzüne ayın şavkı
Belki aşka gelir, belki korkardı yalnızlığından,
Sabaha kalkar,
Akşam eve döndüğü şekle girerdi.

Tutunduğu dal değildi kırılan
Kırdığı daldı tutunduğu.
Görmeden ne ağacı ne meyvayı
Kırdığı dalla yaşar,
Dalını kırdığı ağaca küserdi…

Bir sabah uyandı yalnızlığına,
Koynunda kuru bir dal yatıyordu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder